Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ÖNEMLİ KARARLAR ALACAKLARA 10 TAVSİYE.

Sevgili dostlar, Geçtiğimiz hafta hayatımla alakalı önemli bir karar verdiğim için kısa süreliğine yazılarıma ara vermek ve kendimle baş başa kalmam gerekti. Çok kolay olmayan bir süreçten geçtiğim bu dönemde tabii her zorlu durumda olduğu gibi kendim hakkımda ve karar verme süreçleri konusunda önemli tecrübeler kazandım. Bugün sizlerle bu tecrübeler ışığında edindiğim bazı farkındalıkları paylaşmak istiyor ve bunların sizinde hayatınızla alakalı önemli kararlar alırken işinize yarayabileceğini düşünüyorum. 1) Kritik ve Stresli bir karar alma sürecinde en yapmamanız gereken şeylerden bir tanesi kendi algılarınız ve bilgilerinize güvenmek. Çünkü stres,belirsizlik ve anksiyete oranınız yükseldikçe biyolojik olarak aklınız bulanmaya ve etrafınıza buğulanmış bir camın ardından bakmaya başlıyorsunuz. Ne kadar fazla bilgi birikiminiz olursa olsun duygularınızın ateşi belirsizliğin rüzgarlarıyla alevlenmeye başladığı anda akıl aynanız kararmaya başlıyor. Yani kısacası dostum,bilgi

KORKUNÇ BİR YÖNETİCİ OLMANIN 10 ALTIN KURALI.

Sevgili dostum, Eğer yönetimin altında birden fazla insan bulunuyorsa veya atalarımızın söylediği “baş ol da istersen soğan başı ol” felsefesini kendine düstur edinip sende afralı tafralı bir yönetici olmak istiyorsan bugünkü yazım siz haşmetlilerine hediyemdir. Öncelikle bu yazı “nasıl iyi bir lider olunur” konusunda değildir, bu yazı bir odaya girdiği zaman insanların tansiyonlarının fırladığı ve ofisten başka bir yere gittiği zaman da arkasından neşeyle davul zurna çalınan “korkunç bir yönetici” olmanın sırları konusundadır. Liderlik falan gibi lafları kafana takma bu süslü laflar gelişmiş ülkelerde geçerlidir bizim gibi yarı gelişmiş ülkelerde olman gereken lider değil  “yöneticidir” Yönetici olmak ve sadece tek bir lafınla başka insanlara istemedikleri şeyleri yaptırabilmek dünyanın en güzel duygusudur.  Bu sebeple yetmiş yaşında ve bin yıl harcasa bitiremeyeceği paraya sahip birçok yaşlı erkek ve kadın yönetici sürünerek de olsa her gün bir ibadet huşusu içinde o

KENDİ GERÇEĞİNİZ

KENDİNİZ HAKKINDAKİ GÖRÜŞÜNÜZ,GERÇEĞİN KENDİSİNDEN DEĞİL GERÇEK HAKKINDAKİ İNANÇLARINIZDAN OLUŞUR.

BAŞARISIZ BİR İNSAN OLMANIN DOKUZ YOLU

Sevgili Dostum, Yıllardır seni daha başarılı bir insan yapmak için uğraşıp duruyorum. İşimi gücümü bırakıp sana güzel güzel yazılar yazıyorum ama okumuyorsun ve "hocam çok uzun yazıyorsunuz" diye bana mesajlar atıyorsun. Tamam kardeşim diyorum ve sana kısacık kısacık resimli paragraflar yazıyorum bu sefer de "ee hani burada bir şey yazmıyor bana ne yapacağım tam anlatmamışsın" diye bana kızıyorsun. Bu sefer sana ulaşabilmek için minnacık minnacık uyandırıcı tweetler atıyorum onları da laf sokmalı ve esprikli söz değil diye beğenmiyor ve benim yerine trolleri takip ediyorsun. Bu iş yazıyla olmuyor, gel bak sana eğitim düzenledik ve sadece bir akşam yemeği parasına bir günde sana otuz kitaplık bilgi vereceğim, üstelik benimle tanışıp istediğin soruyu da sorabilirsin diyorum "size şimdi para mı vereceğiz,hep paragözsünüz zaten" diyorsun (sanki cebindeki telefonla ayağındaki ayakkabıyı sana bedava verdiler de biz paragöz olduk). Hele öyle sana &quo

MUTLU OLMAK İÇİN VAZGEÇMEN GEREKEN 15 ŞEY.

Sevgili Dostum, Roma İmparatorlarından aynı zamanda Stoacı bir filozof da olan Marcus Aurelius yüzlerce yıl önce "Hayatınızdaki mutluluk düşüncelerinizin kalitesine bağlıdır" tespitinde bulunmuştur.  Mutlu olmak için neler yapman gerektiği konusunda bir çok kitap ve yazı bulabilirsin ancak ben bu yazıda mutlu olmak için yapmaman ve vazgeçmen gereken şeyler üzerinde durmak istiyorum. Bu yazıyı dikkatlice okur ve burada vazgeçmeni istediğim şeylerden en azından bir kaç tanesini hayatından çıkarmayı becerebilirsen yaşam hakkındaki olumsuz algın değişerek daha olumlu ve mutlu bir yaşamın kapısını arayabilirsin.  Bunları yapamam dersen en azından bir kaç kere üst üste okumanı istiyorum. Buna da üşenirim diyorsan en azından bu yazıyı arkadaşlarına paylaş çünkü bu basit hareketinin bile kimin hayatını değiştireceğini  bilemezsin. Bunu da yapamam diyorsan sana söylenecek pek bir şey yok. Hadi başlayalım bakalım yapmaman ve hayatından çıkarman gereken şeyler

Özgün Olmak

Her insan farklı olmak ve sürüden ayrı gözükmek ister. Bu istek tüketim ekonomisi tarafından kar amaçlı kullanılır. Mavi saç boyaları,dikkat çekici elbiseler,lüks arabalar ve son model cep telefonları hep bu farklı olma isteğini gıdıklayarak satılır. Sonuçta hepsi de farklı olduklarını sanan ama gene birbirinin benzeri insanlar görürsünüz. Farklı olmak özgün olmak demektir. Bunun yolu giydiğiniz kıyafetler veya saçınızın renginden değil, tarih boyunca bundan önce var olmamış bir genetik karışıma ve ruha sahip kendinizden geçer.

KENDİNE GÜVENSİZLİKTEN KURTULMAK İÇİN 10 TAVSİYE.

Sevgili Dostum, Objektivizm isimli felsefi akımının kurucusu ve saygı duyduğum yazarlardan bir tanesi olan Ayn Rand hanımefendi şunu söyler :  “Kendine değer vermeyen insan, hiçbir şeye ve hiç kimseye değer veremez” Bu, kendine güvensizliğin insanların ve toplumların hayatlarını ne kadar zorlaştıran bir düşünce bozukluğu olduğunu açıklayan çok doğru bir sözdür. Gerek koçluk ve eğitim çalışmalarımda, gerek günlük yaşamımda insanların kendilerini boğan kocaman güvensizlik mengeneleri içinde yaşamaya çabaladıkları mutsuz ve karamsar hayatlarına sık sık şahit olmaktayım Bu sebeple kendine güvensizlik üreten düşünce ve algı bozuklukları, üzerinde en çok çalıştığım konulardan bir tanesi olmakta. Eğer sende kendine güvensizlik cehennemi içinde yaşayan ve bu sebeple hayatın birçok renginden kendini mahrum eden insanlardan biriysen, öncelikle bunu dürüstçe kabullenmen gerekiyor. Şunu iyi bil ki bu sorunu seninle birlikte yaşayan milyonlarca insan var ve bu insanların büyük çoğunluğu dışarda

KENDİNE GÜVENLİ OLMAK

Sevgili dostlar, 42 yıllık hayatımda eğer yedi yaşımdan itibaren insanları gözlemlemeye başladığımı düşünürseniz (evet meraklı bir çocuktum hala öyleyim) oldukça uzun bir zamandır kendine güven konusunda üç tür insan gördüğümü söyleyebilirim.  Birinci grup ezikler dediğim gruptur. Bunlar toplumun ezici çoğunluğunu oluşturur. Tüm hayatları kendilerine acımakla ve her şeyden şikayetçi olup mızmızlanmakla geçer. Bedenleri büyüse de davranış şekilleri sürekli ağlayan 3 yaşında huysuz bir çocuğun seviyesinde kalmıştır. Ağızlarını her açtıklarında başlarına gelen acılardan, insanların acımasız olmasından ve türlü hüzünlü hatıralarından bahsederler. Yüzleri her durumda Küçük Emrah mimikleri taşır. Hayatları hakkında zerre sorumluluk almazlar. İçinde bulundukları her ortamdan şikayet eder ve başlarına geldiğini farz ettikleri tüm felaketlerin suçunu başkalarına atarlar. Aileleri, mahalleleri, şehirleri, ülkeleri, patronları, eşleri, çocukları ve idarecileri el birliği etmişler ve onları ezmi